Kayıtlar

Recebin İlk Üç Gün Orucu Tutmak

Resim
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:  "Recebin ilk gününün orucu üç senenin (günahlarının) kefaretidir. İkinci günün orucu iki senenin, üçüncü günün ise bir senenin kefaretidir. Sonra her gün bir aylık bağışlanmadır." Hadisin Arapçası şöyle:   صومُ أولِ يومٍ منْ رجبَ كفارةُ ثلاثِ سنينَ، و الثاني كفارةُ سنتينِ، و الثالثُ كفارةُ سنةٍ ثمَّ كلُّ يومٍ شهرًا    Bu hadisi Hallâl isimli âlim Fezâilü Receb kitabında rivayet etmiş. Şevkânî gibi bazı âlimler hadisin uydurma olduğunu, Elbânî ve diğer bazı âlimler ise zayıf bir rivayet olduğunu söylemiş.    Burada şunu hatırlatmak istiyorum: Zayıf hadis demek, "Peygamberimiz söylemiş ama, öbür sözleri kadar mühim değil" anlamına asla gelmiyor. Bunu hiçbir İslam âlimi söylemez. "Zayıf hadis şu manaya geliyor" demeden önce "hadis"in anlamını sizlerle paylaşayım: Hadis, Peygamberimiz'e âit olduğu iddia edilen söz demektir. Bu iddia güçlü ise hadise sahih denir. Bu iddia zayıf ise ona "zayıf hadis" d...

Recep Ayının İlk Gecesi Namazı

Resim
 Enes'ten (ra) rivayet olunan bir hadisi şerifte, Resulullah (sav) ashabına hitaben: "Her kim Recebin ilk gecesinde akşamı kıldıktan sonra bir Fatiha ve bir İhlas ile 20 rekat kılar, 2 rekatta bir selam verir, onun sevabının ne kadar büyük olduğunu biliyor musunuz? Şüphesiz ruhul emin olan Cibril onu bana bildirdi." Ashabı Kiram: " Allahu Teala ve Resulu bilir" deyince, Resulullah (sav): " Allahu Teala onu, malı, canı, ailesi ve çocukları hakkında korur ve hesapsız ve azapsız bir şekilde sıratı şimşek gibi geçer." buyurdu. Hadisin Arapçası şöyle:  عَن أَنَسٍ مَرْفُوعا: مَنْ صَلَّى الْمَغْرِبَ أَوَّلَ لَيْلَةٍ مِنْ ‌رَجَبٍ ثُمَّ صَلَّى بَعْدَهَا ‌عِشْرِينَ ‌رَكْعَةً بِفَاتِحَةِ الْكتاب و {َقُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ} مَرَّةً وَيُسَلِّمُ فِيهِنَّ عَشْرَ تَسْلِيمَاتٍ أَتَدْرُونَ مَا ثَوَابُهُ فَإِنَّ الرُّوحَ الأَمِينَ جِبْرِيلَ أَعْلَمَنِي بِذَلِكَ قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ قَالَ حَفِظَهُ اللَّهُ تَعَالَى فِي نَفْسِهِ وَمَالِهِ وَأَهْلِهِ وَوَلَ...

Recep Ayında Bir Mümine Yemek Yedirme Hadisi

  Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:    Her kim Recep ayında bir mümine bir yemek yedirirse. kıyamet günü Allah onu İbrahim ve Muhammed    Aleyhisselamın sofrasına oturtur. Bir yudum su içirenede damgalı halis cennet şerabından içirir.     (ibni Asakir, Tarihu Medinetü Dimeşk no:5121 43\291-292)    Bu rivayet aşağısında yazan kaynakta yani Tarihu Medineti Dimaşk adlı eserde ve oraya yazılan cilt ve sayfada geçiyor. Fakat İbn Asakir, adı geçen kitabında bunu rivayet ettikten sonra şöyle demiş: “Bu, büsbütün münker bir hadistir. Sadece bu sened ile yazdım.”    Münker kısaca “kabul edilemeyen, çok zayıf hadis” demektir.     Hani “faziletli ameller ile ilgili zayıf h adislerle amel edilir” deniliyor ya, oradaki zayıftan kasıt, münker gibi çok zayıf olmayan hadislerdir.     Dolayısıyla bu rivayet yüzde yüz uydurma diyemesek de ona yakın bir konumdadır. Lütfen hadis gibi görmeyelim, yaymayalım.

“Şu Beş Gecede Yapılan Dua Reddedilmez” Hadisi

   Hz. Ömer’in oğlu Abdullah’ın şöyle dediği rivayet edilir :     “Şu beş gecede yapılan dua reddedilmez: 1) [Perşembeyi cumaya bağlayan] Cuma gecesi, 2) Recep ayının ilk gecesi, 3) Şaban ayının ortasındaki [Berat] gece[si] , 4-5)İki bayram [öncesindeki arefe] gecesi.”  (Abdürrezzak, Musannef, IV, 317 (7927 nolu rivayet) Hadis, burada yazılan kaynakta ve verilen adreste rivayet edilmiş. Doğru. Senedinde iki zayıf ravi var, bir de ismi verilmeyen, dolayısıyla kimliği ve rivayete ehliyet durumu bilinmeyen bir ravi var. Bu nedenle hadise “çok zayıf” hükmü verilmiş.  Bu ne demek? “Hadis bu haliyle delil olamaz” demek.  Cuma Gecesi ve Arefe’nin faziletleri zaten sabit. Beraat gecesini vakti geldiğinde inceleriz inşaallah.  Bunun haricinde Peygamberimiz zaten hemen her gecesini ihya eder, teheccüt kılardı.  Bizim içimizden gelerek Receb’in ilk gecesini ihya etmemizde bir sıkıntı olmaz, keşke ihya etsek.  Yine Receb’in ilk üç günü orucu an...

Receb-i Şerîf Ayında Gusül Abdesti Almak

    Hadis diye sunulan bu cümlenin Arapçası şöyle:     ومن ‌اغتسل ‌أول ‌رجب وأوسطه وآخره خرج ‌من ‌ذنوبه كيوم ولدته أمه       “ Her kim Recebin başında ortasında ve sonunda yıkanırsa, anasının kendisini doğurduğu gündeki gibi günahlarından çıkar. ”     Bu söz Nüzhetü'l-Mecâlis adlı eserde senedsiz, kaynaksız ve dayanaksız olarak, hadis diye rivayet edilmiş.     Kitabın yazarı Safûrî H. 894'te vefat etmiş. Ondan önceki hiçbir kitapta bu sözün hadis diye nakledildiğini görememekteyiz.     Bir de bazı Şiî kitaplarında bunun hadis diye sunulduğunu gördüm. O kadar.     Ben bu sözün uydurma olduğundan şüphe etmiyorum. Çünkü ortada hiçbir senedi yok, dayanağı yok.

HAPŞIRMAKLA İLGİLİ HADİSLER

 1) "Hazret-i Osman aksırınca Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Müjde sana ya Osman. Şu gelen Cebrail aleyhisselamdır. Allahü teâlâdan bana haber getirdi ki: Hiçbir mümin yoktur ki, peş peşe üç kere aksırsın da onun kalbinde iman sabit olmasın."     Bu hadisi Hakîm et-Tirmizî Nevâdirü'l-Usûl  adlı eserinde (III, 6) senedsiz îrâd etmiş, İmam es-Suyûtî de el-Leâli'l-Masnû'a 'da Hakîm et-Tirmizî'nin senediyle birlikte zikretmiştir. Hadisin Hakîm'e varan sened ve metni şöyledir:  حَدَّثَنَا الْمفضل بْن مُحَمَّد حَدَّثَنَا سُلَيْمَان بْن سَلَمَة بْن عَبْد الْجَبَّار الْحِمصِي حَدَّثَنَا يَعْقُوب بْن الجهم الْخُرَاسَانِي حَدَّثَنَا عُمَر جرير عَنْ عَبْد الْعَزِيز عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: ‌عَطَسَ ‌عُثْمَانُ ‌بْنُ ‌عَفَّانَ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ ثَلاثَ عَطْسَاتٍ مُتَوَالِيَاتٍ فَقَالَ لَهُ رَسُول الله: يَا عُثْمَانُ أَلا أُبَشِّرُكَ هَذَا جِبْرِيلُ يُخْبِرُنِي عَنِ اللَّهِ تَعَالَى مَا مِنْ مُؤْمِنٍ يَعْطِسُ ثَلاثَ عَطْسَاتٍ مُتَوَالِيَاتٍ إِلا كَانَ ال...

"Kalemi Kulağının Üstüne Koy" Hadisi

      İmam Tirmizî  el-Câmi'inde ("İsti'zân", no: 2714) senediyle rivayet eder ki, Zeyd b. Sabit (r.a) şöyle demiştir: دَخَلْتُ عَلَى رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم وَبَيْنَ يَدَيْهِ كَاتِبٌ، فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ: ‌ضَعِ ‌الْقَلَمَ ‌عَلَى أُذُنِكَ؛ فَإِنَّهُ أَذْكَرُ لِلْمُمْلِي.  Rasûlullah'ın (s.a.v) huzuruna girdim; yanında bir katip vardı, ona şöyle söylediğini işittim: “Kalemi kulağının üzerine koy, çünkü bu durum yazan kimseye daha iyi hatırlatır.”     İmam Tirmizî, hadisin akabinde, senediyle ilgili şu bilgiyi verir: " Bu hadis garibtir. Sadece bu şekliyle bilmekteyiz, senedi zayıftır. Ravilerinden Anbese b. Abdurrahman ile Muhammed b. Zazan’ın hadiste zayıf oldukları söylenmiştir."     Saygıdeğer okuyucu, hadiste zayıflık, kendi içinde mertebelere ayrılan bir durumdur. Zayıflığın en alt mertebesindeki hadisler yani hafif derece zayıf hadisler kendi gibi başka bir hadisle takviye edilip hasen li-gayrihî mertebesine çıkabilirken, zayıf...