Eşlerin Birbiriyle Şakalaşması İle İlgili Hadis

 Soru: 

"Allah, erkeğin eşi ile şakalaşmasından hoşlanır ve bundan dolayı ikisine de sevap yazar. Ve birbirlerine helal iseler bundan dolayı rızıklarını da bereketlendirir." mealli hadis sahih midir, kaynağı nedir?

Cevap: 

    Deylemî'nin el-Firdevs bi-Me'sûri'l-Hitâb adlı eserinde, kitabın âdeti olduğu üzere senedsiz naklettiği bu hadisin metni şöyledir: 

إِن الله عز وَجل ‌ليعجب ‌من ‌مداعبة ‌الرجل زَوجته وَيكْتب لَهما بذلك أجرا وَيجْعَل لَهما بذلك رزقا إِذا كَانَا حَلَالا.

İbn Hacer el-Askalânî Deylem'inin naklettiği hadislerin senedlerini tesbit ettiği el-Ğarâibü'l-Mültekata Min Müsnedi'l-Firdevs adlı çalışmasında (II, 509-510) bu hadisin de senedini kaydeder. Senedde yer alan Numan b. Şibl el-Bâhilî'nin müttehem olduğunu söyleyen de sikalığına hükmeden de olmuştur. Onun şeyhinin şeyhi Yezid b. Abdülmelik'in ise zayıflığına hükmedilmiş, münker hadisler rivayet ettiği, vâhî (yani çok zayıf) olduğu konuşulmuştur. Nesâî de Yezid için "Hadisi terk edilir" demiştir. Râvilerin bu durumundan ötürü hadise "zayıf" hükmü verilmiştir. 

Bu zayıf rivayetin yerine İmam Müslim'in rivayet ettiği (no: 1006) şu sahih hadisi dikkate alabiliriz: 

عَنْ أَبِي ذَرٍّ، أَنَّ نَاسًا مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالُوا لِلنَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا رَسُولَ اللهِ، ذَهَبَ أَهْلُ الدُّثُورِ بِالْأُجُورِ، يُصَلُّونَ كَمَا نُصَلِّي، وَيَصُومُونَ كَمَا نَصُومُ، وَيَتَصَدَّقُونَ بِفُضُولِ أَمْوَالِهِمْ، قَالَ: "أَوَلَيْسَ قَدْ جَعَلَ اللهُ لَكُمْ مَا تَصَّدَّقُونَ؟ إِنَّ بِكُلِّ تَسْبِيحَةٍ صَدَقَةً، وَكُلِّ تَكْبِيرَةٍ صَدَقَةً، وَكُلِّ تَحْمِيدَةٍ صَدَقَةً، وَكُلِّ تَهْلِيلَةٍ صَدَقَةً، وَأَمْرٌ بِالْمَعْرُوفِ صَدَقَةٌ، وَنَهْيٌ عَنْ مُنْكَرٍ صَدَقَةٌ، وَفِي بُضْع‌ أَحَدِكُمْ صَدَقَةٌ، قَالُوا: يَا رَسُولَ اللهِ، أَيَأتِي أَحَدُنَا شَهْوَتَهُ وَيَكُونُ لَهُ فِيهَا أَجْرٌ؟ قَالَ: «أَرَأَيْتُمْ لَوْ وَضَعَهَا فِي حَرَامٍ أَكَانَ عَلَيْهِ فِيهَا وِزْرٌ؟ فَكَذَلِكَ إِذَا وَضَعَهَا فِي الْحَلَالِ كَانَ لَهُ أَجْرٌ»

 Ebu Zer’den (r.a) rivayete göre birtakım kimseler Hz. Peygambere (s.a.v), “Ya Rasûlallah, mal sahipleri sevapları alıp götürdüler. Bizim gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyorlar. Ayrıca mallarının fazlasını da sadaka veriyorlar.” dediler. Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki: “Allah size sadaka vereceğiniz şeyler nasip etmedi mi? Şüphesiz her tesbih sadakadır. Her tekbir sadakadır. Her hamd sadakadır. Her tehlil sadakadır. İyiliği emretmek sadakdır, kötülükten sakındırmak sadakadır. Sizden birinizin eşiyle beraber olması (cimâ etmesi) sadakadır.” Onlar, “Ya Rasûlallah, beraberlik esnasında şehvetimizi giderirken bundan dolayı ecir mi alırız?” diye sordular. Peygamberimiz (s.a.v), “Ne dersiniz, kişi şehvetini haram yolla tatmin etseydi, bu yüzden günahkâr olmaz mıydı? İşte böyle, helal yolda tatmin edene de ecir verilecektir.” buyurdu. 

Konuyla ilgili bir başka hadisi de İmam Nesâî es-Sünenü'l-Kübrâ'da (no: 8889) senediyle Hz. Câbir'den şöyle rivayet eder: 

كُلُّ شَيْءٍ لَيْسَ مِنْ ذِكْرِ اللهِ فَهُوَ لَعِبٌ، لَا يَكُونُ أَرْبَعَةٌ: مُلَاعَبَةُ الرَّجُلِ امْرَأَتَهُ، ‌وَتَأْدِيبُ ‌الرَّجُلِ ‌فَرَسَهُ، وَمَشْيُ الرَّجُلِ بَيْنَ الْغَرَضَيْنِ، وَتَعَلُّمُ الرَّجُلِ السَّبَّاحَةَ.

   "Allah'ı zikretmek (anmak, hatırlamak, itaat vb.) kabilinden olmayan her şey oyun-eğlencedir. Ancak şu dört şey müstesna (yani bunlarda Allah'ın zikri olmasa da yerilmezler): Erkeğin hanımıyla şakalaşması, kişinin atını eğitmesi, iki ok hedefi arasında yürümek (yani ok talimi yapmak) ve yüzme öğrenmek." 

    Bu hadisi Taberânî de el-Mu'cemü'l-Evsat'ta (no: 8143) rivayet etmiştir. Elbânî ve Abdullah el-Cüdey' hadisin senedine sahih hükmü verdiler. İbn Hazm ise el-Muhallâ'da (VII, 560) hadisin senedinde tedlis yapıldığını söylemiştir. 


    Eşlerin birbiriyle şakalaşması, Peygamber Efendimiz'in sünnetidir. 

    Sahih bir rivayete göre Hz. Âişe şöyle anlatır: “Hz. Peygamber’in (sav) seferlerinden birinde, ben de onunla birlikte yola çıkmıştım. O zamanlar genç kızdım, etim dolgun değildi, kilolu değildim. Hz. Peygamber insanlara ‘Önden gidin’ buyurdu. Önden gittiler. Sonra bana ‘Haydi gel, yarış yapalım’ dedi. Yarıştık, ben onu geçtim. Rasûlullah (sav) sustu, bir şey demedi.

(Seneler sonra) ben kilo aldım, etim dolgunlaştı. O hâtıramızı da unutmuştum. Yine Rasûlullah (sav) ile birlikte bir sefere çıktım. Hz. Peygamber insanlara ‘Önden gidin’ buyurdu. Önden gittiler. Sonra bana ‘Haydi gel, yarış yapalım’ dedi. Yarıştık, bu sefer o beni geçince gülmeye başladı; ‘Bu, öbürüne karşılık olsun’ buyurdu.”[1]

    Hâfız İbn Kesîr “Kadınlarınızla iyi geçinin”[2] âyetinin tefsirinde şöyle der: “Yani, kadınlarınızla güzel konuşun, güzel davranın, gücünüz yettiğince iyi geçinin. Nitekim siz de zevcelerinizin size böyle davranmasını istersiniz. Rasûlullah (sav) de ‘Sizin en hayırlınız, âilesine karşı en iyi olanınızdır. Sizin aranızda âilesine en iyi davranan benim’ buyurmuştur.[3]

Hz. Peygamber’in (sav) güzel huylarından biri de, güzel geçimli ve daima güler yüzlü olmasıydı. Âilesiyle şakalaşır, onlarla eğlenirdi. Onlara yaptığı harcamaları geniş tutardı. Hanımlarıyla gülüp eğlenirdi. Hatta bir keresinde Âişe vâlidemizi hoşnud etmek için, onunla yarış yapmıştı.

Rasûlullah (sav) her akşam, o geceyi yanında geçireceği hanımın hücresinde diğer hanımlarını da toplardı. Bazen akşam yemeğini bir arada yerlerdi. Sonra hanımlarının her biri kendi evine dönerdi. Peygamberimiz (sav) de yanında kaldığı hanımıyla birlikte, aynı yatakta uyurdu. Omuzlarındaki ridasını çıkarır, izarıyla yatağa girerdi. Yatsıyı kıldıktan sonra evine girer, uyumadan önce ailesiyle biraz sohbet ederek onların gönlünü hoş tutardı. Şüphesiz Allah Teâlâ ‘Sizin için Allah Rasûlünde güzel bir örneklik vardır’[4] buyurur.”[5]


[1] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, r. 26277; İbn Hibbân, es-Sahîh, “Siyer”, r. 4691. 

[2] Nisâ, 4/19.

[3] Tirmizî, “Menâkıb”, r. 4233; İbn Hibbân, es-Sahîh, r. 4177. Senedi sahihtir.

[4] Ahzâb, 33/21.

[5] İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, II, 242. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Berâat Gecesi Kılınacağı Söylenen 14 Rekatlık Namaz Rivayeti Sahih Midir?

HAPŞIRMAKLA İLGİLİ HADİSLER

"Cenneti ve Cehenemi Yaratmasaydım, İbadete Lâyık Olmaz Mıydım" Rivayetinin Sıhhat Durumu