HAFTALIK HZ. OSMAN HATMİ TERTİBİ HAKKINDA

     Soru: 

    Hz. Osman'ın Kur'ân-ı Kerim'i şu taksim ile haftada bir hatmettiği doğru mudur:


Cumâ günü Kur’ân-ı Kerîm’in başından başlayıp Mâide Sûresinin sonuna kadar

Cumartesi günü En‘âm Sûresinden başlayıp Tevbe Sûresinin sonuna kadar

Pazar günü Yûnus Sûresinden başlayıp Meryem Sûresinin sonuna kadar

Pazartesi günü Tâhâ Sûresinden başlayıp Kasas Sûresinin sonuna kadar

Salı günü Ankebût Sûresinden başlayıp Sâd Sûresinin sonuna kadar

Çarşamba günü Zümer Sûresinden başlayıp Rahmân Sûresinin sonuna kadar 

Perşembe günü Vâkı‘a Sûresinden başlayıp Kur’ân-ı Kerîm’in sonuna kadar.

Cevap: 

    İmam Gazâlî İhyû Ulûmiddîn'de ve diğer bazı  müellifler eserlerinde Hz. Osman'ın Kur'ân-ı Kerim'i bu şekilde hatmettiğinin rivayet edildiğini söylemiş, bir kaynağa atıfta bulunmamışlardır.    

    Bir de bu haberin sadece Ruhu'l-Beyân tefsirinde (IX, 98) yine herhangi bir kaynağa dayandırılmaksızın "Selef-i sâlihînden rivayet edildi: Kim Kur'ân'ı şu zikredeceğimiz tertip ile hatmeder, sonrasında dua ederse hâceti kabul edilir. Bu, Hz. Osman'ın hatmettiği tertiptir" diye nakledildiğini tesbit edebildim. 

    Hadis ilminin çok büyük bereketlerinden biri de şudur ki; Selef-i sâlihînin sözleri ve fiilleri de bize senedleriyle nakledilmiş, kitaplarımızda yerini almıştır. 

    Selef'ten nakledilen bu söz ise herhangi bir "kaynak eser"de senedli ya da senedsiz zikredilmemiştir. 

    Fakat hadis kaynağı olan kitaplarımızda şöyle bir rivayet mevcuttur: 


    قال أوس: سألت أصحابَ رسول الله - صلَّى الله عليه وسلم - كيف يُحزبون القرآن؟ قالوا: ثلاثٌ، وخمسٌ، وسبعٌ، وتسعٌ، وإحدى عشرة، وثلاثَ عشرةَ، وحِزبُ المفصّل وحدَه

(Sakîf kabilesinin temsilci heyeti ile birlikte Rasûlullah (s.a.v)'in huzuruna gelen sahabî) Evs b. Huzeyfe anlatıyor: "Rasûlullah'ın ashabına 'Kur'ân'ı nasıl bölümlere ayırıp okuyorsunuz?' diye sordum. Dediler ki: '(Fatiha'yı sayıya katmaksızın) Üç sûre, (ikinci gün) beş sûre, sonra yedi sûre, dokuz sûre, on bir sûre, on üç sûre okuyoruz. Sonraki gün de hızbü'l-mufassalı tek başına okuyoruz."

Bu hadisi İmam Ahmed b. Hanbel Müsned'inde (no: 16166), Ebû Dâvud Sünen'inde (no: 1393), İbn Mâce de Sünen'inde (no: 1345) senedleriyle rivayet ettiler. Yukarıdaki metin, Ebû Dâvud'a aittir. Hâfız İbn Kesir Fezâilü'l-Kur'ân adlı eserinde (s. 148) hadisin senedinin hasen olduğunu söyler. 

    Bu hadise göre sahabe-i kirâmın haftalık Kur'ân hatmi şu şekilde idi: 

1. gün: Fatiha, Bakara, Âl-i İmran ve Nisâ sûreleri

2. gün: Mâide, En'âm, A'râf, Enfâl, Tevbe sûreleri

3. gün: Yûnus, Hûd, Yûsuf, Ra'd, İbrahim, Hicr ve Nahl sûreleri

4. gün: İsrâ, Kehf, Meryem, Tâhâ, Enbiyâ, Hac, Mü'minûn, Nûr, Furkan sûreleri

5. gün: Şuarâ, Neml, Kasas, Ankebût, Rûm, Lokman, Secde, Ahzâb, Sebe', Fâtır, Yâsin sûreleri

6. gün: Sâffât, Sâd, Zümer, Mü'min, Fussılet, Şûrâ, Zuhruf, Duhân, Câsiye, Ahkâf, Muhammed, Feth, Hucurât sûreleri

7. gün: Kâf Sûresinden Kur'ân-ı Kerim'in sonuna kadar okunur. 

Allah amele muvaffak eylesin. Âmin. 





Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Cenneti ve Cehenemi Yaratmasaydım, İbadete Lâyık Olmaz Mıydım" Rivayetinin Sıhhat Durumu

      Abdükâdir Geylânî Hz.'ne âit Kûtü^l-Kulûb adlı eserde (II, 96) Vehb b. Münebbih'in Zebur'dan şöyle naklettiği söyleniyor:  لو ‌لم ‌أخلق ‌جنة ولا نارا لم أكن أهلاً أن أطاع؟ "Bir cennet ve bir cehennem yaratmasaydım, itaat edilmeye lâyık olmaz mıydım?"    Bu bilgiyi doğrulayacak her hangi bir sened ya da başka bir kanıt tespit edilememiştir. Ayrıca cümlenin öncesindeki ifadeler de Kur'ân-ı Kerîm'in öğretilerine aykırı bulunmuştur. Şöyle ki, Allah Teâlâ Kur'ân-ı Kerîm'in onlarca âyetinde kullarını Cennet'e teşvik edip Cehennem'den sakındırmışken, Vehb b. Münebbih'in Zebur'dan nakli diye zikredilen söz şöyledir:  ومن أظلم ممن عبدني لجنة أونار ‌لو ‌لم ‌أخلق جنة ولا ناراً لم أكن أهلاً أن أطاع؟ "Bana cennet ya da cehennem için ibadet edenden daha zâlim kim vardır? Bir cennet ve bir cehennem yaratmasaydım, itaat edilmeye lâyık olmaz mıydım?"     Cennet'e teşvik eden bazı âyetler için bkz. 3/Âl-i İmrân, 15, 133, 195 4/Nis...
Devamı

Berâat Gecesi Kılınacağı Söylenen 14 Rekatlık Namaz Rivayeti Sahih Midir?

Resim
      Mübarek Şaban ayının 15. gecesi, Berâat gecesi diye isimlendirilmektedir.      Bu geceye mahsus 14 rekatlık bir namaz şekli bulunduğu, birtakım yayınlarda şu rivayet eşliğinde zikredilir:  Hz. Ali (ra) anlatıyor. Şabanın yarı gecesi, Resulullah (s.a.v)'in kalkıp 14 rekat namaz kıldığını gördüm. Namazdan sonra oturup, 14 defa Fatiha, 14 defa felak, 14 defa Nas surelerini, 1 defa da  Tevbe suresinin son 2 ayetini okudu.   O kuması bitince, kendisine yaptığını gördüğüm amelinden sordum.    Buyurdu ki: "Herkim benim yaptığımı yaparsa, kendisi için 20 tane kabul olmuş hac ve 20 sene kabul olmuş oruç sevabı verilir. Eğer o gün oruca niyetle sabahlarsa, geçmiş ve gelecek birer sene olmak üzere iki sene oruç tutmuş gibi olur.   Kaynak: Beyhakî, Şu'abü'l-İman, no: 3559, 5/366; Cûzekânî, Suyûtî, el-Leâli'l-Masnû'a, II/60; ed-Dürrü'l-Mensûr, 13/260, 261; Zebîdî, İthâfü's-Sâdeti'l-Müttakîn, III, 426.      Gelin, bu had...
Devamı

Recebin İlk Üç Gün Orucu Tutmak

Resim
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:  "Recebin ilk gününün orucu üç senenin (günahlarının) kefaretidir. İkinci günün orucu iki senenin, üçüncü günün ise bir senenin kefaretidir. Sonra her gün bir aylık bağışlanmadır." Hadisin Arapçası şöyle:   صومُ أولِ يومٍ منْ رجبَ كفارةُ ثلاثِ سنينَ، و الثاني كفارةُ سنتينِ، و الثالثُ كفارةُ سنةٍ ثمَّ كلُّ يومٍ شهرًا    Bu hadisi Hallâl isimli âlim Fezâilü Receb kitabında rivayet etmiş. Şevkânî gibi bazı âlimler hadisin uydurma olduğunu, Elbânî ve diğer bazı âlimler ise zayıf bir rivayet olduğunu söylemiş.    Burada şunu hatırlatmak istiyorum: Zayıf hadis demek, "Peygamberimiz söylemiş ama, öbür sözleri kadar mühim değil" anlamına asla gelmiyor. Bunu hiçbir İslam âlimi söylemez. "Zayıf hadis şu manaya geliyor" demeden önce "hadis"in anlamını sizlerle paylaşayım: Hadis, Peygamberimiz'e âit olduğu iddia edilen söz demektir. Bu iddia güçlü ise hadise sahih denir. Bu iddia zayıf ise ona "zayıf hadis" d...
Devamı