Kayıtlar

Haziran, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BAYRAM GÜNLERİ İLE İLGİLİ BAZI RİVAYETLER

  1. HADİS  Rasûlullah (s.a.v) buyurdu ki: “Kim bayram günü 300 kere “sübhânallâhi ve bihamdih” der ve sevabını ölmüş müslümanlara bağışlarsa, her müminin kabrine bin nur girer ve o kişi öldüğü zaman Allahü Teâlâ onun mezarına da bin nûr gönderir.”      Bu cümlenin Arapça metni şöyledir:  من قال ‌سبحان ‌الله ‌وبحمده يوم العيد ثلثمائة مرة وأهداها لأموات المسلمين دخل في كل قبر ‌ألف ‌نور ويجعل الله في قبره إذا مات ‌ألف ‌نور. Yüzlerce cildi bulan hadis kitaplarımızda ve binleri aşan diğer İslâmî eserlerimizin hiçbirinde bulamadığımız bu söz, bir tek Abdurrahman es-Safûrî'ye (v. 894 h./1489 m.) âit Nüzhetü'l-Mecâlis ve Müntehabü'n-Nefâis adlı kitapta, hiçbir sened ve dayanak sunulmaksızın "Hz. Peygamber'den (s.a.v) rivayet edildi" denilerek zikredilmiştir. Bazı internet sitelerinde ise bu rivayetin kaynağı İmam Taberânî'nin el-Mu'cemü'l-Evsat  adlı eseriymiş gibi gösterilir fakat adı geçen kaynakta böyle bir metin bulamadık.     Üstad Abdülfettah...

RAMAZAN'DA KADININ KOCASINI RAZI ETMESİ İLE İLGİLİ HADİS(!)

  Soru:      Aşağıdaki hadis sahih midir, kaynağı nedir: "Herhangi bir kadın, ramazân-ı şerîf ayında kocasının hoşnutluğunu ara (mak üzere bakımını iyi yapar ve onunla iyi geçinmeye çalışı) rsa, mutlaka Allâh-u Te'âlâ katında onun için Meryem ve Asiye (Aleyhimesselam)'in sevabı(ndan bir nasip) bulunur." Cevap:      Yüzlerce cildi bulan hadis kitaplarımızda ve binleri aşan diğer İslâmî eserlerimizin hiçbirinde bulamadığımız bu söz, bir tek Nüzhetü'l-Mecâlis ve Müntehabü'n-Nefâis adlı kitapta, hiçbir sened ve dayanak sunulmaksızın "Hz. Peygamber (s.a.v) buyurdu" denilerek zikredilmiştir. Arapça metni şöyledir: وما من امرأة تطلب رضا زوجها في رمضان إلا كان لها ‌عند ‌الله ‌ثواب ‌مريم وآسية      Üstad Abdülfettah Ebû Gudde'nin, İmam Leknevî'ye âit el-Ecvibetü'l-Fâzıle kitabına yazdığı notlarda, Seyyid Alevî Mâlikî merhumdan naklen bildirdiği üzere İmam Suyûtî, Nüzhetü'l-Mecâlis 'i okumanın haram/yasak olduğunu söylemiştir.      ...

MESCİD-İ AKSÂ İLE İLGİLİ BAZI HADİSLERİN SIHHAT DURUMU

Resim
  1. HADİS   Zi’l-Esâbi’ Sevbân b. Yemred (r.a.) dedi ki: “Yâ Rasûlallah! Şayet biz senden sonraya kalıp sıkıntıya düşecek olursak bizim nereye gitmemizi emredersin?” Efendimiz (sav): “Sana Beyt-i Makdis’e gitmeni tavsiye ederim. Umulur ki Allah sana oradaki mescide gidip gelecek nesiller verir” buyurdu.      Hadis şu eserlerde senediyle rivayet edilmiştir: İbn Sa'd, et-Tabakâtü'l-Kübrâ, (Mektebetü'l-Hâncî), IX, 427; İbn Ebî Hayseme, et-Târîhul-Kebîr, I, 212 (Bu varyanta göre Peygamberimiz sadece 'Sen Şam'da kalmaya bak' buyurmuştur); Taberânî, el-Mu'cemü'l-Kebîr, no: 4237. Bu eserlerde hadis Osman b. Atâ tarîkıyle rivayet edilmiştir.  Hadisi Taberânî'nin eserinden, sened ve metniyle birlikte arz edelim:  حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الْمُعَلَّى الدِّمَشْقِيُّ، ثنا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، ثنا مُحَمَّدُ بْنُ شُعَيْبٍ، ثنا عُثْمَانُ بْنُ عَطَاءٍ، أَنَّ زِيَادَ بْنَ أَبِي سَوْدَةَ حَدَّثَهُ، عَنْ أَبِي عِمْرَانَ، عَنْ ذِي الْأَصَابِعِ، أَنَّهُ قَالَ: يَا رَس...

KARAHİNDİBA BİTKİSİYLE İLGİLİ BİR HADİS

Resim
  Soru:       "Size karahindiba otunu tavsiye ederim. Çünkü hiçbir gün yoktur ki cennetten ona damla damlamasın." hadisi sahih midir, kaynağı nedir? Cevap:      Hadis, şu eserlerde senediyle rivayet edilmiştir: Hâris İbn Ebî Üsâme,  Müsnedü'l-Hâris , no: 534, Enes b. Mâlik'ten; Taberânî, el-Mu'cemü'l-Kebîr , no: 2892, Hz. Hüseyn'den; Ebu Nuaym, Hılyetü'l-Evliyâ , III, 204, Hz. Hüseyn'den; Beyhakî, Şuabü'l-İman , no: 5564, Cafer b. Muhammed vasıtasıyla babasından; İbn Beşküvâl, el-Âsâru'l-Merviyye , s. 277, no: 105, Enes b. Mâlik'ten.  Hadisin metni birkaç lafzında değişiklik meydana gelmekle birlikte şöyledir:  «كُلُوا مِنَ ‌الْهِنْدِبَاءِ وَلَا تَنْفُضُوهُ فَإِنَّهُ لَيْسَ يَوْمٌ مِنَ الْأَيَّامِ إِلَّا وَقَطْرَةٌ مِنَ ‌الْجَنَّةِ تَقْطُرُ عَلَيْهِ» "Hindibâdan yeyin, onu silkelemeyin. Zira hindibânın üzerine muhakkak her gün Cennet'ten bir damla damlar."     İmam Sehâvî el-Ecvibetü'l-Merzıyye  adlı eserinde (I, 217-...

DUÂDA ISRAR ETMEK İLE İLGİLİ BİR HADİS

       Bakıyye b. Velid rivâyet ediyor: عَنِ الأوْزاعيِّ، عَنِ الزُّهريِّ، عَنْ عُرْوَةَ، عَن عائِشَةَ، قالَت: قالَ رَسولُ الله صلى الله عليه وسلم: إنَّ الله عَزَّ وَجَلَّ يُحِبُّ المُلِحِّينَ في الدُّعاءِ. Evzâʻî’den; o, Zührî’den; o, Urve’den; o, Âişe’den rivâyet etti ki, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah –azze ve celle- duada ısrarkeş olanları sever.” Hadis şu kaynaklarda tahriç edilmiştir:  Hakîm et-Tirmizî, Nevâdiru’l-Usûl, (Tenkîh), r. 1008; Taberânî, ed-Duʻâ, r. 20; Ukaylî, ez-Zuʻafâ’, IV, 452; Kudâʻî, Müsnedü’ş-Şihâb, r. 1069.       Ebû Hâtim er-Râzî şöyle der: “Bu hadis münkerdir. Kanaatimizce Bakıyye hadisi zayıf bir râvi vasıtasıyla Evzâʻî’den almış fakat o zayıf râviyi (gizleyip) tedlis yapmıştır.” [1]      Ukaylî “Muhtemelen Bakıyye bu hadisi Yûsuf b. Sefr’den aldı.” der.       Tahrîru Ulûmi'l-Hadîs müellifi Abdullah el-Cüdey' de şöyle diyor: "Evet, böyledir. Bakıyye h...

Hadisleri Kur'ân'a Arz Etmek İle İlgili Merfû Rivayetler Sahih Midir?

     Burada hadisleri Kur'ân'a arz etmenin bir usûl olarak sıhhatine, şartlarına vs. değinmeksizin, sadece konuyla ilgili rivayet edilen merfû hadisler hakkında, Abdullah b. Yûsuf el-Cüdey'in Tahrîru Ulûmi'l-Hadîs adlı eserinde (II, 698-699) verdiği bilgileri paylaşacağım:  Hadisleri Kur’ân’a arz etme metoduyla ilgili zayıf bir hadis de rivâyet edilmiştir: عن عليِّ بن أبي طالبٍ، قالَ: قالَ رَسولُ الله صلى الله عليه وسلم: «إنَّها تكونُ بَعْدِي رُواةٌ يَرْوُونَ عَنِّي الحديثَ، فَاعْرِضُوا حَديثَهُمْ عَلى القُرْآنِ، فَما وَافَقَ القُرْآنَ فَخُذُوا بهِ، وَما لم يُوافِقِ القُرْآنَ فَلا تَأخُذُوا به.» Ali b. Ebî Tâlib’den rivâyete göre Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Şüphesiz benden sonra birtakım râviler, benden hadis rivâyet edecekler. Siz onların hadislerini Kur’ân’a arz edin. Kur’ân’a uyanları alın, Kur’ân’a uymayanları almayın.”      Bu hadisi  Dârakutnî, es-Sünen’de (IV, 208-209) Cübâre b. Muğalles tarîkıyle; Herevî, Zemmü’l-Kelâm, s. 170, Ebû ...

MUSÂFAHA İLE İLGİLİ BİR HADİS

  Soru:  Aşağıdaki hadis sahih midir: "Musâfaha edin/tokalaşın ki içinizdeki kin gitsin. Hediyeleşin ki birbirinizi sevesiniz ve aranızdaki düşmanlık yok olup gitsin.” Cevap:      Bu hadisi İmam Mâlik el-Muvatta'da (rivayet: Yahyâ, thk. Muhammed Fuâd Abdülbâkî, II, 908, no: 16) şöyle rivayet etmiştir:  عَنْ ‌عَطَاءِ بْنِ أَبِي مُسْلِمٍ عَبْدِ اللهِ الْخُرَاسَانِيِّ ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: « ‌تَصَافَحُوا يَذْهَبِ الْغِلُّ. وَتَهَادَوْا تَحَابُّوا، وَتَذْهَبِ الشَّحْنَاءُ » Atâ b. Ebû Müslim Abdullah el-Horâsânî'den; o şöyle dedi: Rasûlullah (sav) buyurdu ki: "Musâfaha edin/tokalaşın ki içinizdeki kin gitsin. Hediyeleşin ki birbirinize sevesiniz ve aranızdaki düşmanlık yok olup gitsin."          Atâ el-Horâsânî (v. 133) tâbiîn tabakasındandır. Sika olduğuna hükmeden âlimler bulunduğu gibi, onu bir nebze tenkit edenler de vardır. Yukarıdaki hadisi doğrudan Peygamberimiz'den (sav) rivayet etmiş...